Connect with us

Röportaj

NAVTEK Genel Müdürü Ferhat Acuner Filika Haber’e konuştu: İlk sıfır emisyonlu limanı yapacağız

Published

on

Dünya çapında küresel ısınma her geçen gün önemi artan bir konu haline geliyor. Bu bağlamda karbon salınımı yapan bir çok sektör çeşitli adımlar atarken yeşil enerjinin öncülüğünü ise denizcilik sektörü göğüslüyor. Yeşil enerjiyi ve yeşil enerjinin geleceğini dünyada %100 elektirikle çalışan ilk liman römorkörünü yapan NAVTEK firması Genel Müdürü Ferhat Acuner ile konuştuk. Acuner Filika Haber’e kendilerinin yaptıkları işlerle beraber sektörün ne durumda olduğunu ve gelecekle ilgili öngörülerini anlattı. Yeşil enerjinin bir gereklilik olduğunu belirten Ferhat Acuner bu dönüşümün iç sularda ve limanlarda başlayacağını daha sonra kademeli olarak mesafelerin artacağını belirtti.

TÜM SEKTÖRLERDE YEŞİL ENERJİ ÇALIŞMALARI HIZLA DEVAM EDİYOR

Yeşil enerjinin elbette çok büyük bir gereklilik olduğunu söyleyen NAVTEK Genel Müdürü Ferhat Acuner, “Türkiye’de farkında olmasak dahi kuzey ülkelerinde küresel ısınma açık bir şekilde görülüyor” dedi. Acuner, sözlerine şöyle devam etti:

Bizim içinde bulunduğumuz kuşakta Antalya zaten sıcaktı yani yüksek sıcaklıklar vardı. Biz sıcaklık 36 dereceden 40 dereceye çıktığında bunu çok farkedemiyoruz. Fakat kuzey ülkelerinden sürekli şunu duyuyoruz “Sıcaklık 30 derece oldu” ya da “su kaynakları kurudu”. Kuzey ülkeleri bu iklim krizi ile yakından yüzleşiyorlar. Tabi bilimsel araştırmalar da bunu dikte ediyor. Gayri safi milli hasılaları sebebiyle yine kuzey ülkeleri bunu dünya gündemine getirecek siyasi güce de sahipler.

Yapılan bu çalışmalar yeşil enerjinin fitilini ateşledi diyebiliriz. Burada sadece denizcilik sektöründen bahsetmiyoruz. Tüm alanlarda yeşil enerji için araştırmalar ve çalışmalar başlatılmış durumda. Bu konu 20 yıllık bir konu fakat son 10 yıldır çok gündemde.

Denizcilik kısmına bakacak olursak denizcilikte şöyle bir durum var; denizcilik sektörü çevre kirliliği konusunda hep en önde olmak zorunda. Bunu tabi ki istiyorlar ama esasında IMO’nun da ciddi yaptırım ve kararları bunu zorluyor. IMO bu konuda çok hızlı kurallar koyuyor. Eğer karada bir çalışma 10 yılda yapılıyorsa bu süre denizde 3 yıl kadar sürüyor. Hemen kurallar konulup cezalar uygulanıyor. Karada çevreyi kirleten hiç ulaşılamayan fabrikalar varken denizde böyle bir durum söz konusu değil.

DCIM\100MEDIA\DJI_0340.JPG

‘ZEETUG VE FOSİL YAKITLA ÇALIŞAN RÖMORKÖRÜ RAPORLADIK’

Gelecek dönemde yapılacak yatırımların yeşil enerji odaklı olmasının önemli olduğunu düşünen Acuner, bunu dikkate almayan firmaların orta ve uzun vadede zarar edecekleri kanaatinde olduğunu söyledi. Acuner, sözlerine şu şekilde devam etti:

Yeşil enerji konusu tüm yatırımlarda benim kanaatime göre 5 yıl içinde çok etkili olacak. Buradaki yatırımlar gemi inşaatlarınının yanı sıra liman ve tersaneleri de etkileyecek. Zaten gemileri, tersaneleri ve limanları birbirinden ayırarak düşünemeyiz. Dolayısıyla tüm tasarım ve mühendislik ofislerinin sıfır emisyonlu gemiler üzerine odaklanması çok önemli.

Gelecek dönemde yeşil enerjiye değil de fosil yakıtlara yatırım yapacak şirketlerin orta ve uzun vadede zarar edeceği kanısındayım. Çünkü aldıkları işler ellerinde kalacak.

Bu konunun çok yönlülüğü tabi ki var. Bu teknoloji pahalı bir teknoloji. Finansman konusunda o nedenle sıkıntılar olabilir. Ama ilginç bir durum var bu durum da bu teknolojide gemiyi yapmak maliyetli fakat işletme maliyeti çok düşük. Övünerek söylüyoruz, biz tamamen elektirikle çalışan römorkörle bunun öncülüğünü yapmış olduk. Zeetug neredeyse iki senedir çalışıyor. Dünya bu projede şunu gördü; Teknolojiden kaynaklanan yatırım maliyeti yüksekliğini 5-6 sene içinde inşa edilen teknoloji işletmenin ucuz olması ile karşılamış oluyor. Daha sonra ise tamamen daha ucuza çalışmış oluyor.

Buna örnek vermek gerekirse Zeetug 600 gün çalıştı, biz bu 600 günü inceledik ve karşılaştırmalı bir rapor olarak sunduk. Enerji maliyetleri karşılaştırmasında aynı işi yapan fosil yakıtlı bir römorköre göre yarı yarıya kâr yaptığını gördük. Neredeyse iki senede elektrik birim fiyatında özel bir fiyatlandırma olmadan, mevcut tarife ile enerjide yarı yarıya, bakım tutumda ise 7’de 1’ine kadar maliyet düşüşü gerçekleşti.

Dünya şimdi bunu konuşmaya başladı. Yeşil enerjiye kesin olarak geçeceğiz ama hangi enerji kaynağı kullanılacak, onu tüm çevreler araştırmaya devam ediyor. Sadece fosil yakıtlarla devam etmek artık seçenek değil.

default

‘TÜRKİYE BİRİNCİ LİGDE’

Türk tersanelerinin 0 emisyonlu gemi yapımına hazır olup olmadığı sorumuza, NAVTEK Genel Müdürü Ferhat Acuner, şu sözlerle cevap verdi:

Gemi inşasının kendisi çok büyük bir süreç ve endüstiri. Bu endüstride biz dizel motorlu gemiler yaptık, elektirik motorlu hibrit gemiler yaptık, mekanik hibritler yaptık vs. bir sürü çalışma yaptık. Bunların hiç birinde sıkıntı yaşanmadı. Türkiye’deki gemi inşa teknolojisi dünyada birinci ligde. Elektirikli gemilerde ise enerji kaynakları değişiyor. Bu değişimde gemi inşaatı teknolojisi bakımından bir sıkıntı yaşanmıyor ve ben ilerleyen süreçte yaşanacağını da düşünmüyorum. Burada esas konu yatırım maliyeti ve yatırımcıların gelecek süreçte hangi enerji kaynağının daha iyi olacağını kestiremediği için önlerini görememeleri. Enerji kaynağı olarak ne kullanılacağına dair bazı belirsizlikler var.

Temiz enerji ile çalışan gemilerin öncelikle tamamen elektirikli olan Zeetug gibi iç limanlarda ya da yakın mesafelerde hizmet vereceğini söyleyen Acuner, bunun bir başlangıç olduğunu ilerleyen zamanlarda bu mesafenin yani seyir sıalarının da artacağını söyledi. Acuner, şöyle konuştu:

Zaten burada başlangıç liman içi. Fosil yakıtın avantajı, sıvı olarak depolanması hatta ihtiyaçtan fazlasının depolanabilmesi. Batarya konusunda ise birim saat için duyduğu hacim ve ağırlık oranı şimdilik fazla. Bu nedenle seyir mesafesi görece sınırlı kalıyor. Liman içlerinde bu çalışmalar başladı. Biz römorkörde öncü olduk; ilkini yaptık. Şimdi dünyanın çeşitli yerlerinde bu yapılıyor. Nehir gemileri ve kısa mesafeli gemiler şu an hali hazırda yapılıyor.

Sırada orta mesafeli işler var. Orta mesafede ise yol belirli parçalara ve istasyonlara ayrılacak. Dünya deviMaersk firmasının bu konuda bir enerji adası projesi var. Rüzgar enerjisiyle depolanan elektrik ve hidrojen sıfır emisyonlu batarya veya hidrojen enerjili gemiler tarafından yakıt istasyonu mantığı ile ikmal edilerek gemi seyrine devam edecek. Anlattığımız kadar kolay ve kısa olmayacaktır fakat bizim de içinde olduğumuz bu süreç hızla ilerliyor.

default

‘P&I DÜZENLEMESİ ŞART’

Yeşil enerji kullanan gemilerin sigortalarında şu an için bir farklılık olmadığını ama büyük gider kalemlerinden olan kirliliğin ortadan kalkmasının yeni düzenlemeleri getirmesi için gerekli olduğunu da vurgulayan Acuner, “Şu an böyle bir gündem oluşmadı, sebebi ise şu an böyle bir geminin olmayışı. Ama bunun önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Çünkü uluslar arası bir suda kirlilik yaşandığında milyon dolarlara varan tazminatlar ödeniyor. Bunları P&I ödüyor sonra anlaşma sağlamaya çalışıyorlar. P&I kulüplerinin en çok para ödedikleri kalem bu. Belki de elektrikli gemilerden sonra bu risk kalemi en düşük kaleme dönüşecek.Çünkü gemide yağlama yok, yakıt yok dolayısıyla sintine yok, sintine suyu da yok. Elektirikli motorlarda soğutma suyunun kirlenme şansı dahi yok” dedi.

TÜRK LOYDU DÜNYADA ÖNCÜ DURUMDA

Tamamen elektirikle çalışan gemilerin klaslanması konusunda sorularımızı yanıtlayan Acuner, Türk Loydu’nun Zeetug’da kendileri ile çok çalıştıklarını ve şu an bu alanda dünyanın en iyi iki klas kuruluşundan biri olduğunu söyledi. Acuner şunları ifade etti:

Türk Loydu elektirikli gemileri klaslama konusunda öncü. Bizim ilk ZEETUG projesine başladığımız dönemde tamamen elektirikli bir gemi için detaylı klaslama kuralı yoktu. Türk Loydu bizimle beraber bu konuda kurallar geliştirdi. Şu an Türk Loydu’nun dünyada en ileri iki klas kuruluşundan biridir. Basit bir örnek verecek olursak. Tüm klas kuruluşlarının “Batarya Tahrikli Şarj Edilebilir Sıfır Emisyonlu Gemiler” ile ilgili kuralları onlarca sayfayken Türk Loydu’nun yüzlerce sayfa. Sayfa sayısı çok bir şey ifade etmeyebilir gibi görünüyor fakat bu konuda çok çalıştıklarının bir göstergesi. Türk Loydu alçakgönüllü davranıp ortada olmasalar da bu konuda dünyanın en iyi iki kuruluşundan biri. Türk Loydu’nun gündeminde Klas Kuruluşları Uluslararası Birliği (IACS)’ne üye olmak da var. Türk Loydu bu konseptte IACS’a üye olduğu zaman bu alandaki en yetkin klas kuruluşu olacak.

DÜNYADA BİR İLK DAHA 0 KARBON SALINIMLI LİMAN

Acuner, dünyada ilk olarak yaptıkları tamamen elektirikle çalışan römorkörden sonra başka bir ilk olarak 0 emisyonlu limanı yapacaklarını da Filika Haber’e anlattı. Acuner, Filika Haber ile şu bilgileri paylaştı:

Gemiler limanlara yanaştıklarında sahil cereyanına geçerler yani limanlardan elektrik alırlar. Bazı gemi tipkerinde, mesela büyük kruvaziyer yolcu gemilerinde bu enerji ihtiyacı çok büyük, 6 ila 8 megavat arasında oluyor. Fakat limanların neredeyse hiç birinin altyapısı bu ihtiyacı karşılamıyor. Burada limanların da önünde bir engel duruyor. Limanlardan ‘Cold Ironing’ (Kıyı bağlantısı, kıyıdan gemiye güç veya alternatif deniz gücü, ana ve yardımcı motorları kapalıyken rıhtımdaki bir gemiye kıyı elektrik enerjisi sağlama işlemi) yapması bekleniyor. İlerleyen süreçlerde şarjlı gemilerin artması bu ihtiyacı da daha öteye taşıyacaktır. Limanların kendisi de çalıştırdıkları araçlar dolayısıyla karbon salınımı yapıyorlar bu araçların da yeşil enerjiye dönüşmesi için bir takım modifikasyonlar yapılıyor.

Bu konuda keyif ve gururla bir kez daha NAVTEK’in bu konuda da öncü olduğunu söylemek istiyorum. Türkiye’de bir limanın tamamen karbonsuzlaştırılma faaliyetine dair projeyi Avrupa Birliğine götürdük. Bu proje de dünyada bir ilk olacak. Bunu da ilk defa Filika Haber’e anlatıyorum. Bu limanı tamamen elektirikli hale getireceğiz. Limanda çalışan her şey elektirikle faaliyet gösterecek. Bunların şarj istasyonlarını tamamen yine NAVTEK yapacak. Burada çalışan römorkörler tamamen Zeetug’a dönüşecek. Firmanın çatılarını solar paneller kaplayacak. Tamamen yenilenebilir enerji kullanacağız. Burada üretilen temiz enerjinin fazlası devlete satılacak. Bu proje daha önce de belirttiğimiz gibi dünyada bir ilk. İsmini Zeeport olarak yapacağız. Hamburg Limanı, Antwerp limanı gibi büyük işletmelerle de görüşüyoruz. Barbados Adası bu konuda bizimle temasa geçti. Kendilerine bir teklif de sunduk. Bizden adaya yanaşan cruise gemileri için bir altyapı hazırlamamızı istediler. Bir ay içinde projemizi bitirip bakanlık seviyesinde bir görüşme yapacağız. Bunlar çok heyecan verici şeyler. Biz dekarbonizasyon konusunda öncüyüz ve bundan mutluluk duyuyoruz.

default

2023’DE NAVTEK 5 RÖMORKÖR TESLİM ETMİŞ OLACAK

Bir çok alanda çalışmalarımız devam ediyor. Şu an 3 ZEETUG sınıfı römorkörün çalışmasına aktif olarak devam ediyoruz. 2022 içinde iki 30 ton çekme yüklü bir 45 ton çekme güçlü römorkör teslim edeceğiz. Şu an ki çalışmalarımızda ilk iki römorkörün tekneleri bitmiş durumda. 2023’de ise bir 45 ton bir de 60 tonluk iki römorkör yapacağız. Yurtdışından bir çok yerle görüşmelerimiz sürüyor, bunların sonuçlarına göre mevcut 5 römorkörü ve yeni imzalayacağımız ZEETUG’ları 2023’ün sonuna kadar teslim etmiş olacağız. Onun yanında liman dekarbonizasyonları için de görüşmelere devam ediyoruz.

Bu konuda sürekli gündemde kalmak için konferans ve webinarlara katılarak bu bilgileri dünyanın her yerine aktarmaya çalışıyoruz. Burada birden fazla amacımız var. İlk olarak, ticari bir şirket olarak para kazanmak amacımız var doğal olarak. Fakat asıl amaç Türkiye’de böyle bir teknoloji öncülüğü yaratmak ve bunu sürdürmek. Biz fikir babalığını yapıyoruz ve bir çok yerli firma ile çalışıyoruz. Dünya’da başka örneği olmayan bir teknoloji var. Türkiye’nin gemi inşa alanında ne kadar ileride olduğunu da anlatıyoruz. GİSBİR’in bu konuda ciddi desteği var. Bu da çok önemli. 2022 planlarımız içinde hidrojen yakıt hücreli 0 emisyonlu gemi üzerine odaklandık. Bu konuda dünyada bir çok yerde çalışılıyor. 2022’nin ikinci yarısında hidrojen yakıt hücreli bir geminin inşasına başlayabiliriz. Türkiye’de ve dünyada bize bu konuda güvenen firmalar var.

Biz, ileride NAVTEK’in dünyada çevreye duyarlı liman ve gemi tasarımı denildiği zaman ilk akla gelen firma olmasını istiyoruz. 5 yıl sonra kendi tersanesinde elektrikli veya hidrojenli gemilerini inşa eden ve bunun teknolojisini de ihraç eden bir NAVTEK istiyoruz. 250 mühendisle çalışan bir firma olmayı hedefliyoruz.