Connect with us
istanbul escort kuşadası escort bayan bursa bayan escort

Güncel Haberler

Türkkapder Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Zafer Akbulut: Denizcilere yatırım yapmalıyız

Türkiye denzicliğinin bu günlerde en çok konuşulan konularından biri denizcilerin 2008’de ellerinden alınan yıpranma hakkı ve gemi personelinin vize işlemlerini hızlı bir şekilde halletmesini sağlayacak olan yeşil pasaport konusu. Bu iki konuyu Türk Uzakyol Kaptanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Zafer Akbulut ile konuştuk. Akbulut konuyla ilgili olarak yaptıkları çalışmaları Filika Haber’e anlatarak özel değerlendirmelerde bulundu. Akbulut, “Biz istiyoruz ki işinden evine üç hafta için gelen denizci 4-5 gün vize işi ile uğraşmasın veya geldiği zaman sağlığı düzgün olsun. Ömrünün çoğunu denizde geçirdiği zaman yıpranma payı olsun ve ailesi ile 3-5 yıl fazla zaman geçirebilsin” diyerek iki konunun da gereklerini detaylandırarak anattı.

Published

on

Türkiye denzicliğinin bu günlerde en çok konuşulan konularından biri denizcilerin 2008’de ellerinden alınan yıpranma hakkı ve gemi personelinin vize işlemlerini hızlı bir şekilde halletmesini sağlayacak olan yeşil pasaport konusu. Bu iki konuyu Türk Uzakyol Kaptanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Zafer Akbulut ile konuştuk. Akbulut konuyla ilgili olarak yaptıkları çalışmaları Filika Haber’e anlatarak özel değerlendirmelerde bulundu. Akbulut, “Biz istiyoruz ki işinden evine üç hafta için gelen denizci 4-5 gün vize işi ile uğraşmasın veya geldiği zaman sağlığı düzgün olsun. Ömrünün çoğunu denizde geçirdiği zaman yıpranma payı olsun ve ailesi ile 3-5 yıl fazla zaman geçirebilsin” diyerek iki konunun da gereklerini detaylandırarak anattı.

TÜRK PERSONEL İHRACI 20 KAT ARTABİLİR

Dernek olarak yaklaşık 4 yıldır özellikle yeşil pasaport üzerinde önemle durdularını belirten Kaptan Zafer Akbulut, bunun en büyük nedenlerinden birinin gemilerde zaman kavramının olmaması olduğunu söyledi. Öyle günler oluyorki gemiye bir gün içinde personel göndermeniz gerekiyor diyen Akbulut, sözlerine şöyle devam etti:

Özellikle 11 Eylül sonrası özellikle ülkemiz için vize almak bir hayli zorlaştı. Gemi adamlarının daha hızlı gemiye intikal etmesi bu noktada önemli oluyor. Mesela bazı gemilerde neredeyse personelin tamamının bir gün içerisinde değişmesi gerekebiliyor. Bir arkadaşımın gemisinde buna benzer bir olay yaşandı. 22 personelin değşmesi gerekti fakat Türk personel için gerekli süreçlerin uzun olması nedeniyle gemi personeli Rus mürettebattan düzenlendi. Yeşil pasaport burada sorunsuz bir şekilde personel temini için gerekli. Bunu Filipinler ve Çin yapıyor ve 15-20 milyar dolar civarında bir getirisi oluyor. Biz bu pastadan minimum kazancı sağlıyoruz çünkü vize sorunu sürekli olarak önümüzde bir engel. Yabancı firmalar Türk personel istese dahi bunun zorluğu nedeniyle başka ülkelerden istihdam ediyorlar.

Rusya-Ukrayna savaşı sırasında ve devam eden süreçte inanılmaz derecede bir personele ihtiyaç duyuldu. Ama Türk personelinin buna hemen hazır olması gerekiyor 3-5 gün vize sırasında beklememesi gerekiyor. Bizim buradaki isteğimiz ülkemize de katkı sağlamak çünkü giderinin az olduğu kadar gelirinin de yüksek olduğunu biliyoruz.

Bizim bu talebimiz tatile daha rahat çıkabilmek için düşünülmedi tabii ki, biz denizciler zaten mesleğimiz gereği tüm dünyayı geziyoruz. Amaç işimize ve işten sonra evimize rahatça gelme isteğinden doğuyor. Eğer biz bu problemleri yaşamıyor olsaydık şu an yurt dışında çalışan Türk personel sayısı 10 ila 20 kat artabilirdi.

Eğer yeşil pasaport işlemi onaylanırsa Türkiye’nin turizm gelirinden daha fazla bir döviz girdisi elde edileceğine eminiz. Burada yüksek istihdam olacak.

PASTADAN EN KÜÇÜK DİLİMİ TÜRKİYE ALDI

Rus-Ukrayna vatandaşlarının denizlerde çok fazla sayıda personel bulundurduğunu fakat savaş süreci ve sonrasında da bu kişilerin çalışamıyor olmasının personel açığı doğurduğunu belirten Türkkapder Başkanı Akbulut, şu ifadeleri kullandı:

Ne bölgemizde ne de dünya genelinde bir savaş-gerilim olmasını elbette kimse istemez. Fakat Rusya-Ukrayna savaşı bir anda yüksek fırsata döndü. Bizden sadece 200 km uzak olan bir noktada savaş gerçekleşti. Ukraynalı personellerin kendi ülkelerine gidiş gelişlerinde sorun oldu Rus personellere yaptırımlar uygulandı. Bu nedenle gemilerde büyük personel açığı oldu. Türk personeller bu açığı kapatabilecekken ama bakıyoruz Arap, Hırvat ve diğerleri almış bu işleri. Türk personelde elbette iş aldı ama %1’i kadar.

Buradaki sıkıntı yine Yeşil Pasapotla alakalı. Burada personelin arkasında devlet desteğide görmek istiyor. Gideni kontrol edip maaşını alıp almadığını, sağlıksal durumunu ve diğer tüm gerekliliklere bakıyor. Bizde de sistem mekanizması getirip giden personeli chek edebilirsek herkes için yararlı bir iş olacağına eminiz.

Şimdi baktığımız zaman Mali Müşavirlere yeşil pasaport veriliyor yanlış anlaşılmak istemiyorum fakat hayatı boyunca yurtdışına çıkmamış ve belki de çıkmayacak kişilere bu hak tanınırken neden ömrünün yarısını yurdışında geçiren insanlara bu hak tanınmıyor. Ben buna anlam veremiyorum. Zaten bu noktada ne kadar tüm denizciler için yeşil pasaport istesek de memurlarda ve avukatlardaki gibi kıstlamalar bizde de olacaktır. Belirli bir çalışma süresi, belirli görevler ve diğer şartlar sağlanacaktır. Bu noktada kaptanlardan zabitlerden başmühendislerden başlayarak alt kadroya kadar gidebilir.

ÜKLEMİZ DENİZCİLİĞİNİ İLERİYE TAŞIYACAKTIR

Kendi tecrübelerinden de yola çıktığını belirten Akbulut, ülkemiz denizciliğinin ileri taşınacağını söyledi ve şöyle devam etti:

Ben yaklaşık 25 yıldır bu sekördeyim bir çok firmada çalıştım. Denizde çalışırken de gördüğüm en büyük aksaklıklardan bir tanesi yurtdışında gemiye katılım sağlamak oldu. Konuştuğumuz yabancı firmalara Türk personel alın dediğimiz zaman karşılaştığımız ilk sorun yine bu oluyor gemiye ivedilikle sevk edilip gemiden alınması zor olur. Yeşil pasaporttaki vize hızı ülkemizin denizciliğini daha ileri noktalara taşıyacaktır. İsminin yeşil veya başka bir şey olması önemli değil sadece bizlerin işini çözmesi yeterli olacaktır. Bu işlemi yapmak zor da değil. Kanun Hükmünde Kararnamelerde belirli şartlar göz önünde bulundurularak hazırlanıp yapılabilir. Tabii acale edilmeli bu işte çünkü gemici ihracı önümzdeki üç sene boyunca hızla devam edeceek bizim de o pastadan pay alabimemiz için bu işi halletmemiz lazım.

“2008’DEN SONRA NEDEN YIPRANMADIK ANLAMIYORUZ”

2008’e kadar var olan denizcilerin yıpranma hakkına ilişkin de açıklamalarda bulunan Türk Uzakyol Kaptanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Zafer Akbulut şu ifadeleri kullandı:

Bildiğiniz üzere denizcilerin yıpranma payı 2008’de kaldırıldı. Denizcilerin iş yükü her geçen gün artarken ne olduda bir anda yıpranmamaya başladık anlamıyoruz. İtfayie erinin yıpranma payı var fakat denizde yangın söndürenin buna hakkı yok veya soda fabrikasında çalışan bir işçinin yıpranma payı varken gemisinde kimyasal taşıyan personelin yıpranma payı yok. Tüm gün istediği her şeye ulaşabilen insanlar yıpranma payına sahipken aylarca denizin ortasında olan denizcilerin bu hakkı neden alındı hala anlamış değilim. Aylarca vatanımızdan ve ailemizden uzağız. Pandemide bir kaç hafta evde kaldıktan sonra insanların psikolojleri bozuldu ve bunalıma girdiler ama 7-8 ay denizde kalan personel bu hakka sahip değil. Denizcilere yıpranmıyorsun demek insafsızlık gibi geliyor bana. Karada tehlikeli işler yapılırken etrafınızda bir çok hastane oluyor ya da sağlık ekibi bulundurabiliyorsunuz. Fakat denizde tüm operasyon 15-20 kişi ile yapılıyor. Orada sağlıkçı siz oluyorsunuz aşçı siz oluyorsunuz tüm işi sınırlı personellere yüklenmek durumunda kalıyorsunuz. Denizcilik gerçekten çok yıpratıcı bir meslek. Her şeyi bir kenara bırakıyorum sadece vatan ve bayrak özlemi bile başlı başına bir yıpranma nedeni.

DENİZCİLERE YATIRIM YAPMALIYIZ

Maliyet olarak bakacak olursak düşük bir maliyeti var. Bu noktada iş verenlerin bunu ödemekten kaçınacağını sanmıyorum hatta kaçınmayacaklarını bizzat biliyorum. 25 yıllık bir çalışma hayatında 5 yıl bence büyük bir kazanç olacak. Bu mesleği seçecek olanlar için büyük bir etken.

Biz Türkkapder olarak tüm toplantılarımız da bunu söyledik ilgili birimlere yazılar da yolladık. Şimdi Türdef çatısı altında yaklaşık 16 sayfadan oluşan “Yıpranma Payı ve Yeşil Pasaport” kitapçığı yaptık. Bu kitapçıkları Ankara’da ve Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki çalışanlarına gönderilecek ve bilgilendirme yapılacak. Bizim de bununla ilgili olarak zaten bu hafta da bir konferansımız olacak. Biz bunu bir çok şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Sadece insanlarala paylaştığımız videolarda bile yıpranma çok basit bir şekilde göz önüne geliyor.

Bu noktada yıpranma hakkı, yeşil pasaporttan daha hızlı halledilebilecek bir konu zaten. 2008’den önce nasıl yapılıyorsa öyle devam ettirilmesi yeterli. Pandemi de tekrar gördük ki denizciler kilit personel. Biz istiyoruzki işinden evine üç hafta için gelen denizci 4-5 gün vize işi ile uğraşmasın veya geldiği zaman sağlığı düzgün olsun. Ömrünün çoğunu denizde geçirdiği zaman yıpranma payı olsun ve ailesi ile 3-5 yıl fazla zaman geçirebilsin.