Türk Armatörler Birliği sektörü bilgilendirmek, deniz güvenliği konusunda farkındalığı artırmak için bahse konu hususa ilişkin olarak 2021 değerlendirmelerini sunan bir rapor hazırladı.
2021 yılında deniz güvenliğini etkileyen tehdit ve riskler konulu raporda:
Covıd-19 savaş
İç savaş ve savaş benzeri harekat
Denizde terörizm
Deniz haydutluğu ve silahlı soygun
Yasadışı silah kaçakçlığı
Kontrolsüz göç ve insan kaçakçılığı
Yasadışı bildirilmeyen ve düzensiz (ıuu) balıkçılık
Siber saldırılar
Çevre kirliliği ve iklim değişikliği
Konuları işlernirken, sonuç kısmında şu bilgiler paylaşıldı:
COVID-19 salgınının tam olarak kontrol altına alınamaması, Pandeminin ülkelerin ekonomi, politika ve sosyal yapılarında oluşturduğu doğrudan ve dolaylı zafiyetlerin derinleşerek devam etmesi, 2021 yılında da küresel denizcilik sektörünü ve deniz güvenliğini çeşitli yönlerden etkilemiştir. Bu süreçte dünya üzerinde mevcut çatışma alanlarına yenileri eklenmiş, terörizm yeni silah, araç ve yöntemlerle etki alanını karalardan denizlere genişletebilecek yeteneklere erişmiş, deniz suçları bir diğerinden beslenen, karmaşık ve organize bir yapı ile faaliyet alanlarını bölgeselden küresele genişletme aşamasına gelmiş ve Pandeminin yarattığı domino etkisi gibi iklim değişikliği de suç şebekelerinin istismar edebileceği yeni zafiyet alanları yaratarak deniz güvenliği sorunlarını çok fonksiyonlu, çözümü uluslararası koordinasyon ve işbirliği gerektiren karmaşık bir probleme dönüştürmüştür. Buna mukabil ülkeler, ekonomileri için hayati derecede önemli olan deniz ticaretlerinin idamesi, deniz ticaret yollarının ve deniz düğüm noktalarının güvenli ve açık bulundurulması için gerek bireysel gayretleri ve gerekse bölgesel iş birliği faaliyetleri ile deniz suçları ile mücadeleyi sürdürerek deniz güvenliğinin sağlanması ve geliştirilmesi için önemli katkılar sağlamıştır. Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler, Uluslararası Denizcilik Örgütü, NATO, Avrupa Birliği, deniz güvenliği için kurulan bölgesel koalisyonlar ve diğer bölgesel girişimlerin hem karada hem de denizlerdeki koordineli askeri ve sivil gayretleri ile Bölgesel Raporlama Merkezleri ve Denizcilik Birliklerinin planlı çalışmaları deniz güvenliğinin sağlanması konusunda küresel kararlılığı ortaya koymuştur. Ayrıca denizcilik işletmeleri, limanlar ve gemilerin uluslararası liman ve deniz güvenliği konusunda farkındalıklarının artması ve kurumsal olarak tavsiye edilen tedbirlerin uygulanması deniz suçlarıyla mücadeleye önemli katkılar sağlamıştır.
Bu katkıların sonucunda 2021 yılında deniz haydutluğu ve silahlı soygun suçlarında tarihi bir azalma gözlemlenmiştir. Tedbirlerin kararlılıkla uygulanması, deniz suçlarıyla mücadelede kurumsal ve uluslararası iş birliğinin sürdürülmesi ile bu başarının diğer deniz suçları ile mücadelede de elde edilmesi mümkündür. Bununla birlikte, söz konusu mücadelenin sadece suç ve suç örgütlerine karşı, tek yönlü bir faaliyet olmadığı unutulmamalıdır. Önemli olan deniz suçlarını oluşturan kaynakların kurutulmasıdır. Bu nedenle kırılgan ekonomileri, istikrarsız yönetimleri ve istismara açık sosyal yapıları olan coğrafyalarda yapısal reformların sağlanarak, toplumsal yapının güçlendirilmesinin ve refahın artırılmasının, uluslararası toplumun deniz ekonomik menfaatlerinin en önemli hedeflerinden biri olduğunun algılanması son derece önemlidir. Bunun yanı sıra çevre ve iklim değişikliği ile salgın hastalıkların küresel etkileri ve hassas coğrafyalarda deniz suçlarını besleyen dolaylı tesirleri dikkate alınarak, anılan felaketlerle ulusal ve uluslararası mücadele konusunda da duyarlı olunmasının, insani bir sorumluluk olduğu kadar, yakın bir gelecekte her ülkenin yüzleşmek zorunda kalabileceği var olma mücadelesini geciktirmek veya önleyebilmek için hayati bir zorunluluk olduğu görülmelidir. Görüleceği üzere, mevcut küresel politik, ekonomik, güvenlik ve ekolojik sistem içerisinde tüm parametreler birbiriyle etkileşim içerisindedir. Deniz güvenliği de bu karmaşık yapının yaşamsal parçalarından biridir. Bu nedenle deniz ticaretinin güvenliğinin sağlanması, küresel stratejik bir planlamadan, bölgesel ve ulusal operasyonel planlamalara ve taktik tedbirlere uzanan, çok boyutlu tedbirleri bir konsept içerisinde sağlanması mümkün görülmektedir.
Sözü edilen deniz güvenliği tehdit ve riskleri çerçevesinde, özellikle deniz işletmecileri ve uluslararası sefer yapan ticari gemilerin, seyir öncesinde Uluslararası Gemi ve Liman Güvenlik Kodu (ISPS Code)’nda belirtilen prosedürlere uygun olarak Güvenlik Değerlendirmelerini ve Güvenlik Planlamalarını hazırlamalarının son derece önemli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, ticaret gemilerinin seyir öncesinde, IMO, NATO, Avrupa Birliği ile Bölgesel Raporlama Merkezleri ve Organizasyonlarının bölgesel deniz güvenliği rehberlerinin (BMP-5, BMP West Africa, Global Counterpiracy Guidence, vs.) ve ticari istihbarat sağlayıcıları veya yerel kaynakların istihbarat paylaşımlarının, seyir yapılacak bölgelerle ilgili tedbirlerin ve tavsiyelerin gözden geçirmesinin deniz güvenliğinin sağlanması açısından önemli olduğu değerlendirilmektedir.
Raporun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://armatorlerbirligi.org.tr/wp-content/uploads/2022/03/DENIZ_YILI-TICARETI.pdf
You must be logged in to post a comment Login