Connect with us

Çevre

Türk bilim heyeti, Horseshoe Adası’na ulaştı

Published

on

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleşen 6. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ni gerçekleştiren bilim heyeti, geçici Türk Bilim Üssü’nün bulunduğu Horseshoe Adası’na ulaştı.

Türk bilim ekibi, Antarktika kıtasına vardıktan sonra Bulgaristan istasyonunun bulunduğu Livingston Adası’nın ardından Bransfield Boğazı’nı aşarak önce Gerlanche Boğazı, sonra Lemarie Kanalı ve Penola Boğazı’nı geçerek güneye doğru ilerledi.

Penola Boğazı ve Grandidier Kanalı’nda bulunan büyük ve parçalanmış buz dağları, geminin düz bir hatta ilerlemesini zorlaştırdı. Buz kütleleri ve buz dağlarının arasında seyir yapan Betanzos gemisi, buz kütlelerinin yoğun olduğu alanlarda hızını düşürerek gemi üzerinde bulunan ve buzları gözleyen özel ekibiyle bu noktalardan sorunsuz olarak geçti.

Jeodinamik noktalarda ölçümler yapılacak

Antarktika için olağan hava şartları ve sıcaklığın sıfır derecenin altında bulunması, sefer katılımcıları için kimi zaman zorlayıcı oldu. 100 km/s’i aşan rüzgar hızıyla seyre devam eden gemi, 10 Şubat’ta Harita Genel Müdürlüğünün işletmekte olduğu GNSS istasyonunun bulunduğu Dismal Adası’na vararak çalışmalarına başladı.

Horseshoe Adası’na 73 kilometre mesafede bulunan Dismal Adası’na 2020 yılında Türkiye’nin sınırları dışındaki ilk sabit Küresel Konumlama Uydu Sistemleri (GNSS) kurulmuştu.

GNSS bakım onarım çalışmaları ve kaydedilen bilgilerin alınması için 20 kişilik bilim ekibinde yer alan Harita Genel Müdürlüğü Jeodezi Dairesi’nden Mühendis Yüzbaşı İlyas Akpınar, 6. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Dismal Adası’nda olduklarını belirterek, “Jeodezi bilimi, yerin şekli konumu ve gravite alanı ile ilgilenmektedir. GNSS Küresel Konumlama Uydu Sistemleri, bulunduğumuz konumu belirlemenin yanı sıra navigasyon probleminin çözülmesi, deniz seviyesindeki değişimlerin tespit edilebilmesi, aynı zamanda tektonik hareketliliğin de tespit edilebilmesi, izlenebilmesi amacıyla kullanılabilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Akpınar, Türkiye tarafından gerçekleştirilen 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde, 2019 yılındaki seferde Antarktika kıtasında hem Dismal Adası hem de Horseshoe Adası’nda jeodinamik noktaların tesis edildiğini, bu noktalarda 4 ila 12 saatlik GNSS gözlemleri gerçekleştirildiğini aktararak, şunları kaydetti:

“4. seferde, 2020 yılında ise şu an üzerinde bulunduğumuz Dismal Adası’nda sabit GNSS istasyonumuz tesis edilmiştir. Türkiye’nin bu bölgede, Antarktika kıtasında 3 tane sabit GNSS istasyonu mevcut. Bunlardan bir tanesi bizim üzerinde bulunduğumuz Dismal Adası’nda, diğer ikisi ise Horseshoe Adası’nda bulunmaktadır. Şu an biz Antarktika kıtasındayız fakat ana karanın üzerinde değiliz. Dolayısıyla bizim yapmış olduğumuz ölçümler sadece ana karayı değil, aynı zamanda ana karanın etrafındaki okyanuslarla ilgili tektonik değişimleri de tespit edebilmemiz açısından önem arz etmektedir.

Antarktika levhası, sürekli hareket halinde olan ve çarpışmalardan dolayı ortaya çıkan depremler dolayısıyla sürekli değişim gösteren tektonik bir plaka. Sadece Antarktika ana karasını değil, aynı zamanda çevresindeki okyanusların bir kısmını da içermektedir. Dolayısıyla bizim istasyonumuzun üzerinde bulunduğumuz Dismal Adası’nda bulunması, Antarktika plakasının hareketinin tespiti için önem arz ediyor. Aynı zamanda Antarktika yer bilimleri literatürüne de katkı sağlamamızı sağlayacak. Hem bizim sabit GNSS istasyonumuzun yapmış olduğu gözlemler hem de bizim bu bölgede bugün, bundan sonraki dönemde yapacağımız jeodinamik noktalardaki ölçümler bilimsel anlamda önemli diye nitelendirebiliriz.”

Sabit GNSS istasyonları vasıtasıyla bölgesel hız alanının belirlenebildiğini, bunun milimetre seviyesinde çok hassas şekilde olabildiğini belirten Akpınar, bu bölgede de uzun süreli gözlem yapan sabit GNSS istasyonları bulunduğunu bildirdi.

Akpınar, “Bizim de Antarktika kıtasında 3 adet GNSS istasyonumuz mevcut. Aynı zamanda biz bu bölgeye bilimsel seferler düzenlediğimizde de jeodinamik noktalarda GNSS gözlemleri gerçekleştiriyoruz. Bu ölçümlerin tamamını kullanarak bu bölge için öncelikli olarak hız alanı, sonrasında ise tektonik hareketliliğin gözlemlenmesi mümkün olacak.” dedi.